
Kars Coğrafi İşaretli Mahzen Eski Kaşar - 500 Gr
295,90 TL
251,35 TL
Üreticisinden Kapınıza Hemen Teslim
Geleneksel Sağlıklı Üretim
Taze ve Sağlıklı Ürünler
Kars kaşarı, Türkiye'nin kuzeydoğusunda yer alan Kars iline özgü, sert yapısıyla ve yoğun aromasıyla bilinen bir peynir türüdür. Bu peynir, geleneksel yapım yöntemleriyle üretilir ve bölgenin soğuk iklimiyle zengin bitki örtüsünden kaynaklanan eşsiz lezzet özelliklerini taşır. Özellikle büyükbaş hayvanların doğal otlaklarda beslenmesi, Kars kaşarının aromatik ve hafif tereyağlı lezzetini belirleyici bir unsur haline getirir.
Tarihi kökenleri Osmanlı İmparatorluğu dönemine kadar uzanan Kars kaşarı, Anadolu'nun peynir kültüründe önemli bir yer tutar. 19. yüzyılın sonlarına doğru, Kafkasya'nın etkisiyle bölgede kaşar yapımına yönelik tekniklerin geliştiği bilinmektedir. Bu süreç, özellikle Rus işgali altında geçen dönemde hızlanmış ve modern kaşar üretimine dayanak oluşturan yöntemler benimsenmiştir. Günümüzde dahi bu geleneksel yöntemler, yerel üreticiler tarafından korunarak sürdürülmektedir.
Kars kaşarının üretiminde tercih edilen belli başlı teknikler, lezzetinin ve dokusunun farklılaşmasını sağlar. Peynir, tam yağlı inek sütünden üretilir ve olgunlaşma süreci genellikle 6 aya kadar uzar. Bu uzun fermantasyon süreci, kaşarın yoğun ve kendine has tadını kazanmasında kritik bir rol oynar. Ayrıca, üretim sırasında, doğal katkısız maya kullanılmasına özen gösterilir ve peynir kalıpları önce sıcak suyla yoğrularak şekillendirilir, ardından tuzlamaya bırakılır.
Kars kaşarının kökenleri yalnızca peynir üretim teknikleriyle değil, bölgenin kültürü ve coğrafi yapısıyla da yakından ilişkilidir. Zengin yaylalar, temiz hava ve doğal kaynaklar, bu peyniri diğerlerinden ayıran faktörler arasında yer alır. Geçmişten günümüze taşınan bilgi birikimi, bu lezzetin özgünlüğünü bugüne kadar korumasını sağlamıştır.
Kars, Türkiye’nin doğusunda, yüksek rakımlı bir coğrafi bölgede yer almaktadır. Şehir, 2000 metreyi aşan yüksekliklere sahip Sarıkamış Dağları ve geniş yaylaları ile karakterizedir. Bu bölgede yılın büyük bir kısmı soğuk bir iklim hâkimdir. Kars’ın çetin kış koşulları ve bol yağış alan yaylaları, peynir üretiminde kullanılan sütün kalitesini doğrudan etkileyen en önemli faktörlerdendir.
Bölgedeki toprak yapısı mineraller açısından oldukça zengin ve verimlidir. Bu durum, Kars yaylalarında kendine özgü ot türlerinin yetişmesine olanak tanır. Özellikle temmuz ve ağustos aylarında bu bitkiler, sığırların doğal şekilde otlaması için ideal bir zemin hazırlar. Doğal beslenen hayvanlardan elde edilen süt, peynirlerde eşsiz bir aroma sağlar. Bu nedenle Kars kaşarının lezzeti, bölgenin bitki örtüsünden doğrudan etkilenir.
Kars aynı zamanda soğuk fakat bol güneşli günlere sahip bir karasal iklime sahiptir. Bu iklim koşulları, peynirin olgunlaşma sürecinde önemli bir rol oynar. Kaşar peyniri üretiminde, sütü işlendikten sonra beklenilen uygun nem ve sıcaklık seviyesini sağlamak, kaliteli bir sonuç için kritik bir gerekliliktir. Kars’taki doğal ortam, bu koşulları sağlamak için ideal bir zemin oluşturur.
Bölge ayrıca tarihi boyunca Kafkaslar ve Anadolu arasında önemli bir ticaret ve kültür merkezi olmuştur. Bu çeşitlilik, Kars kaşarının üretim tekniklerinin diğer kültürel etkilerle zenginleşmesine katkıda bulunmuştur. Kars'ın coğrafi konumu, zengin bir doğal kaynak sunmasının yanında, yüzyıllar boyunca bir peynircilik mirası oluşturmayı mümkün kılmıştır.
Kars kaşarının üretim süreci, bölgenin eşsiz coğrafyasından ve geleneksel yöntemlerden aldığı ilhamla şekillenmiş, yıllar içinde modern tekniklerle harmanlanmıştır. Bu süreç, Kars kaşarının kendine has lezzetini ve yüksek kalitesini sağlayan bir dizi aşamayı kapsar.
Üretim, Kars’ın yüksek rakımlı yaylalarında otlayan hayvanlardan elde edilen üstün kaliteli sütle başlar. Özellikle Mayıs ve Ağustos ayları arasındaki dönemde hayvanlar, zengin floraya sahip meralarda beslenerek sütlerine doğal bir aroma kazandırır. Toplanan süt, hijyenik koşullara uygun şekilde mandıralara ulaştırılır.
Sütün işlenme aşamasında, belirli bir sıcaklıkta pastörizasyon gerçekleştirilir. Pastörizasyon, sütün bakterilerden arındırılmasını sağlarken, besin değerlerini koruyacak şekilde hassasiyetle yapılır. Ardından süt, maya eklenerek pıhtılaştırılır ve teleme adı verilen kıvamlı bir form oluşturulur.
Oluşan teleme, doğal bir süreçle dinlendirilerek fermantasyona uğrar. Teleme daha sonra yoğrulup şekillendirilir. Kars kaşarının geleneksel silindir formu bu aşamada verilir. Şekillendirme sırasında kullanılan el emeği, deneyim ve özen, ürüne kendine özgü dokusunu kazandırır.
Kaşarın lezzet profilini belirleyen en kritik adım olgunlaştırmadır. Olgunlaştırma genellikle serin taş mahzenlerde ya da modern soğuk hava depolarında gerçekleştirilir. Bu süreç en az üç ay sürer ve peynir, bu süre zarfında karakteristik yarı sert dokusunu ve yoğun aromalarını kazanır.
Son aşamada olgunlaşmış Kars kaşarı, hijyen standartlarına uygun olarak paketlenir. Türkiye ve dünyadaki tüketicilere ulaştırılmadan önce birkaç kalite kontrol testinden geçirilir. Böylece her bir peynir, tutarlılık ve kalite açısından yüksek bir standarda ulaşır.
Kars kaşarının üretim süreci, geleneksel bilginin modern teknolojiyle uyum içinde çalıştığı bir ustalık örneğidir. Bu süreç, hem yöre halkının kültürel mirasını yaşatır hem de ürünü uluslararası arenada özgün bir yere taşır.
Kars kaşarının eşsiz lezzetinin kaynağı, doğal beslenme ve meraya dayalı hayvancılık yöntemlerinden gelmektedir. Yüksek rakımlı Kars bölgesi, yemyeşil meraları ve sağlıklı otlaklarıyla dikkat çekmektedir. Bu coğrafi özellikler, bölgede yetişen hayvanların yalnızca doğal yollarla beslenmesini sağlar. Hayvanların tükettiği çeşitli otlar, bitki türleri ve çiçekler, süt kalitesini doğrudan etkileyerek Kars kaşarında hissedilen o yoğun ve karakteristik aromayı oluşturmaktadır.
Meraya dayalı hayvancılık, modern hayvan yetiştiriciliğinde sıkça kullanılan sanayi tipi yemlerin aksine, tamamen doğal bir sistemi ifade eder. Hayvanlar serbestçe dolaşır ve mevsimsel olarak değişen otların tadını alırlar. Bu özgür ortamda yetişen süt hayvanlarının sütü, katkı maddesi içermeyen ve tamamen organik bir üretimin temelini oluşturur. Dolayısıyla bu üretim biçimi, sadece kaşarın lezzet profilini değil, aynı zamanda tüketicilere sağlanan besin değerlerini de doğrudan artırır.
Sütün kalitesiyle yakın ilişkili olan faktörlerden biri de hayvanların sağlığı ve yaşam koşullarıdır. Kars’ın soğuk ikliminde yetişen hayvanlar, dayanıklılık ve uyum becerileri açısından diğer bölge hayvanlarından ayrılır. Meradan elde edilen doğal beslenme modeli sayesinde sütteki yağ ve protein oranları daha dengeli bir yapı kazanır. Bu dengeli süt, kaşar üretim sürecinde hem dokuyu hem de tadı mükemmelleştirir.
Bunun yanı sıra, doğal beslenme yöntemleri sürdürülebilir tarım ve çevre dostu bir yaklaşımı da desteklemektedir. Kars’ta sürdürülen bu tür hayvancılık, toprağın verimliliğini ve ekolojik dengeyi koruyarak hem yerel ekonomiye hem de çevreye olumlu katkıda bulunur. Bunun somut bir sonucu olarak Kars kaşarı, sadece eşsiz bir lezzet sunmakla kalmaz, aynı zamanda doğaya saygılı üretim modelinin sembolü haline gelir.
Kars kaşarını diğer peynirlerden ayıran ve onu eşsiz bir lezzet haline getiren pek çok faktör bulunmaktadır. Bu benzersiz aromanın temelinde hem doğal coğrafi koşullar hem de geleneksel üretim yöntemleri vardır. Bu unsurlar bir araya gelerek Kars kaşarının gerçek anlamda özel bir peynir olmasını sağlar.
Kars’ın yüksek rakımlı yaylaları, temiz havası, bol güneş ışığı ve zengin bitki örtüsü, kaşarın ham maddesi olan sütün kalitesini doğrudan etkiler. Bu bölgedeki meralarda yalnızca doğal bitkilerle beslenen hayvanların ürettiği süt, kaşar yapımı için en ideal özelliklere sahiptir. Bölgenin soğuk iklimi de peynirin mayalanma ve olgunlaşma sürecini yavaşlatarak ona özel bir lezzet derinliği kazandırır.
Kars kaşarının eşsiz aromasında geleneksel üretim yöntemlerinin büyük bir rolü vardır. Yüzlerce yıllık tecrübeyle şekillenen bu yöntemler, modern teknolojilere rağmen halen elle yapılan işlemleri içerir. Sütün tam yağlı ve katkısız olması, geleneksel bakır kazanda kaynatılması ve kullanılan doğal şirden mayası, aromatik lezzetin temel taşlarıdır. Ayrıca, peynirin dinlenme ve olgunlaşma süreci büyük özenle yürütülür. Bu süreç genellikle serin mahzenlerde gerçekleşir ve aylarca sürebilir.
Olgunlaşma süreci, Kars kaşarına özgü tat profiline büyük ölçüde katkıda bulunur. Kaşarın eşsiz sertliği ve yoğun aroması, bu süreçte peynirin aldığı hava, ortam sıcaklığı ve nem oranı ile doğrudan ilişkilidir. Özellikle minimum 180 günlük dinlenme süresi, lezzetin doruk noktasına ulaşmasını sağlar. Bu uzun süreç boyunca peynir, doğal olarak kurur ve içerdiği tatlar dengelenir.
Kars kaşarı, yalnızca bir gıda ürünü değil, aynı zamanda bölgenin kültürel mirasının önemli bir parçasıdır. Uzun yıllara dayanan yerel bilgi birikimi ve bu peynire olan özel ilgi, her adımda kaliteyi garanti eder. Ustaların el emeği ile şekillenen bu gelenek, Kars kaşarının uluslararası alanda da takdir görmesini sağlamıştır.
Bu faktörlerin her biri, Kars kaşarının yalnızca benzersiz bir peynir değil, aynı zamanda Türkiye’nin gastronomi kültüründe bir simge haline gelmesine yol açmıştır.
Coğrafi işaretli ürünler; belirli bir yöre, ülke veya bölge ile özdeşleşmiş, üretimi ve özellikleri bakımından belirli coğrafi koşullara bağlı olan ürünlerdir. Türkiye, coğrafi işaretli ürünler açısından zengin bir ülkedir ve bu ürünler, hem yerel ekonomiye katkıda bulunur hem de kültürel mirasın korunmasına yardımcı olur. Kars kaşarı da bu ürünler arasında yer alarak, hem yöresel hem de ulusal ölçekte büyük bir öneme sahiptir.
Kars kaşarının coğrafi işaretli bir ürün olarak tanınması, bu eşsiz peynirin sadece belirli standartlarla ve Kars ili sınırlarında üretilmesini temin eder. Bu durum, hem üreticilerin gelirini artırırken hem de sahte ürünlerin önüne geçerek tüketicilerin kaliteye ulaşmasını sağlar. Coğrafi işaret, aynı zamanda Kars kaşarının uluslararası alanda tescillenmesine olanak tanır. Bu, Türk mutfak kültürünün dünya çapında tanıtılmasına katkıda bulunur.
Kars kaşarının bu denli önemli olmasını sağlayan başlıca unsurlardan biri, üretim sürecinin tamamen doğal yöntemlere dayanıyor olmasıdır. Kars’ın zengin flora ve faunasıyla beslenen ineklerin sütüyle üretilen kaşar, eşsiz iklim koşullarının sağladığı lezzet ve aroma ile global peynir çeşitlerinden ayrışır. Coğrafi etiket sayesinde hem bu benzersiz lezzet korunur hem de kırsal kalkınma desteklenir.
Sonuç olarak, coğrafi işaretli Kars kaşarı, sadece bir gıda ürünü değil, aynı zamanda tarihi, kültürel ve ekonomik bir değerin simgesidir. Bu sebeple, Kars kaşarının korunması ve tanıtımı, bölge için stratejik bir öneme sahiptir.
Kars Kaşarı, Türkiye’nin zengin peynir kültürünün en değerli örneklerinden biri olarak gastronomi dünyasında önemli bir yer edinmiştir. Kendine özgü lezzeti, yapım süreci ve coğrafi belirteci ile global düzeyde tanınır. Bu peynir, özellikle Kars’ın yüksek rakımlı yaylalarındaki zengin biyolojik çeşitliliğin bir sonucu olarak, kendine has bir tat profiline sahiptir. Geleneksel yöntemlerle üretilen Kars Kaşarı, yerel halkın yüzyıllardır süregelen ustalığını yansıtır. Bu nedenle sadece bir peynir değil, aynı zamanda bir kültür elçisidir.
Kars Kaşarı’nın gastronomideki önemi, onu yalnızca bir tüketim ürünü olmaktan çıkarır. Türkiye’nin farklı mutfaklarında başrolde yer aldığı gibi, uluslararası şeflerin ve gastronomi etkinliklerinin de vazgeçilmez bir malzemesidir. Özellikle altın sarısı rengi, yoğun kremamsı dokusu ve dengeli aromatik profili, bu peyniri hem sıcak hem de soğuk yemeklerin vazgeçilmezi kılar. Yemeklerde eritilerek kullanıldığında eşsiz bir kıvam sunduğu gibi, sade yenildiğinde zengin bir tat deneyimi sunar.
Ayrıca, bu peynir Türkiye’nin coğrafi işaretli ürünlerinden biri olup, yerli üretime verilen önemi de simgeler. Coğrafi işaret statüsü, hem Kars Kaşarı’nın kalitesini korumasına hem de uluslararası pazarlarda marka değeri kazanmasına yardımcı olmuştur. Modern gastronomide kimyasal katkılardan uzak, doğal ve kaliteli ürünlere olan talebin artmasıyla birlikte, Kars Kaşarı yalnızca yerel değil, global trendler açısından da ön plana çıkmaktadır.
Türkiye, yalnızca Kars Kaşarı ile değil, genel olarak geleneksel peynir çeşitliliğiyle öne çıkan bir ülkedir. Ezine’den Erzincan Tulum Peyniri’ne kadar sayısız yerel peynir çeşidi, Türk gastronomisindeki geniş yelpazeyi gözler önüne serer. Ancak Kars Kaşarı; sahip olduğu gelenek, özgünlük ve kalite standartlarından dolayı çoğu zaman diğer peynirlerin önüne geçer. Bu durum, Türkiye’yi gastronomi dünyasında güçlü bir yer edinmiş ülkelerden biri konumuna getirir.
Kars kaşarı, sadece sahip olduğu eşsiz lezzetiyle değil, aynı zamanda insan sağlığına sunduğu faydalarla da dikkat çekmektedir. Geleneksel yöntemlerle üretilen bu özel peynir, besin değeri yüksek bir gıda kaynağı olarak öne çıkar. İşlenme sürecinde doğal malzemelerin kullanılması ve katkı maddesi bulunmaması, sağlıklı bir tüketim alternatifi sunar.
Kars kaşarı, zengin bir protein kaynağıdır ve vücudun kas yapısını güçlendirmesine destek olur. Aynı zamanda kalsiyum açısından oldukça zengin olan bu peynir, kemik ve diş sağlığını korumada önemli bir rol oynar. İçerdiği A, B2 ve B12 vitaminleri sayesinde bağışıklık sistemini destekler, enerji seviyelerini artırır ve vücut hücrelerinin yenilenmesine katkı sağlar.
Doğal fermantasyon süreciyle üretilen Kars kaşarı, bağırsak florası için son derece faydalı olan probiyotikler barındırır. Probiyotikler, sindirimi düzenlemekle kalmaz, aynı zamanda bağırsak sağlığını destekleyerek bağışıklık sisteminin güçlenmesine katkıda bulunur. Özellikle laktoz intoleransı olan bireyler için geleneksel yöntemlerle üretilmiş kaşarlar daha kolay sindirilebilir özellik gösterir.
Kars kaşarının içerdiği sağlıklı yağlar, ölçülü tüketildiğinde kalp ve damar sağlığını destekleyen olumlu etkilere sahiptir. Omega-3 yağ asitleri ve diğer faydalı bileşenler, kötü kolesterol seviyelerini düşürerek kalp hastalıkları riskini azaltabilir. Ayrıca, enerji verici özelliği ile günlük hayatın temposunda vücudun ihtiyaç duyduğu destekleyici bir besin kaynağı sunar.
Kars kaşarı, tamamen doğal sütle ve katkı maddesi kullanılmadan üretildiğinden, işlenmiş gıdalarda görülen olumsuz etkilerden arınmıştır. Bu özelliği, vücutta toksin birikme riskini azaltır ve organik bir yaşam tarzını tercih edenler için ideal bir besin haline gelir. Aynı zamanda antioksidan özellik gösteren bazı bileşikleri sayesinde vücutta serbest radikallerin seviyesini düşürebilir.
Bu nedenlerle, Kars kaşarı sadece bir lezzet unsuru değil, aynı zamanda düzenli tüketildiğinde insan sağlığına pek çok açıdan katkı sağlayan bir besindir.
Kars kaşarı, yoğun aroması ve tok dokusu sayesinde birçok yemekte başrol oynayabilir. Özenle üretilmiş bu peynir, geleneksel Türk mutfağından modern tariflere kadar geniş bir kullanım alanına sahiptir. Hem sıcak hem de soğuk yemeklere derinlik katabilen Kars kaşarı, aynı zamanda çeşitli içeceklerle de mükemmel uyum sağlar.
Kars kaşarını kullanarak hazırlayabileceğiniz tarifler arasında şunlar öne çıkar:
Kaşarlı Pide: İnce açılmış hamura bol miktarda rendelenmiş Kars kaşarı eklenerek hazırlanan bu klasik lezzet, peynirin eriyerek altın sarısı bir renk kazanmasıyla dikkat çeker. Yanında domates dilimleri ve taze fesleğen ile sunulabilir.
Kaşarlı Sufle: İç kısmı akışkan bir kıvama sahip olan bu sıcak tatlı tuzlu sufle, Kars kaşarının hem aroma hem de yapısal katkıları sayesinde etkileyici bir sonuç verir.
Graten Sebzeler: Brokoli, karnabahar veya kabak gibi sebzelerin üzerini Kars kaşarı ile kaplayarak fırınladıktan sonra hem sağlıklı hem de lezzetli bir yemek elde edilebilir.
Kaşarlı Köfte: Geleneksel köfte tarifine eklenen Kars kaşarı, sıcak bir iç dolguyla her lokmada yoğun bir lezzet sunar.
Kaşar Peynirli Makarna: Makarnayı, beşamel sos ve Kars kaşarı ile harmanlayarak kremamsı bir tabak hazırlamak mümkündür.
Kars kaşarının zengin yapısı, farklı içeceklerle mükemmel bir uyum sergiler. Doğru seçimler, bu peyniri daha da ön plana çıkarır.
Kırmızı Şarap: Özelikle tam gövdeli, şarabağırlıklı kırmızı şaraplar, Kars kaşarının yoğun aromasıyla iyi bir denge kurar.
Beyaz Şarap: Hafif ve meyvemsi notalara sahip beyaz şaraplar, daha genç kaşar çeşitleriyle uyum sağlar.
Üzüm Şırası: Alkolsüz bir alternatif arayanlar için tatlı üzüm şırası, peynirin tuzluluğu ile karşıt bir uyum sunabilir.
Türk Çayı: Geleneksel Türk çayı, kahvaltılıklarda kullanılan Kars kaşarını tamamlayan bir seçenektir.
Craft Bira: Karamel veya çikolata notaları içeren koyu renkli biralar, peynirin kremamsı yapısını artırabilir.
Bu tür kombinasyonlar, Kars kaşarının benzersiz profilini farklı şekillerde deneyimlemenizi sağlar.
Kars kaşarının eşsiz lezzeti, yalnızca bölgenin coğrafi ve iklimsel özelliklerinden değil, üretim sürecinin geleneksel yöntemlerle gerçekleştirilmesinden de kaynaklanır. Bu özel lezzeti temin etmek isteyen bireylerin hem tedarik sürecine hem de ürün seçimine özen göstermesi gereklidir.
Yerel Üretici Ziyaretleri: Kars kaşarını doğrudan yerel üreticilerden temin etmek isteyenler, Kars’taki mandıraları ziyaret edebilir. Bu yöntem, ürünün kalitesinden emin olmanın en iyi yollarından biridir. Ayrıca üretim süreçlerini yerinde görme fırsatı sunar.
Güvenilir Online Mağazalar: Günümüzde birçok yerel üretici, ürünlerini online platformlardan satışa sunmaktadır. Ancak alışveriş yaparken çevrimiçi mağazaların güvenilirliğinden emin olunmalıdır. Üretici bilgileri, müşteri yorumları ve ürün sertifikalarına dikkat edilmelidir.
Gurme Marketler: Büyük şehirlerdeki gurme marketler, Kars kaşarını temin etmenin bir başka yoludur. Bu marketlerde genellikle koruyucu madde içermeyen ve doğal ürünler satışa sunulmaktadır.
Menşei Bilgisi: Kars kaşarının orijinal olup olmadığını öğrenmek için ambalaj üzerindeki üretim yeri bilgisi kontrol edilmelidir. Ürün mutlaka Kars’ta üretilmiş olmalıdır.
Renk ve Koku: Gerçek Kars kaşarı, doğal süt sarısına yakın bir renge sahiptir. Kokusu süt ve yağ karışımıyla hafif yoğun bir aroma verir. Yapay bir koku veya aşırı parlak bir renk, katkı maddesi içerdiğinin işareti olabilir.
Sertlik ve Doku: Kars kaşarı, yıllandırıldıkça sertleşir ve elastik bir yapı kazanır. Çok yumuşak ya da süngerimsi bir yapıya sahipse, olgunlaşma süresi doğru tamamlanmamış olabilir.
Tat Profili: Orijinal Kars kaşarı, hafif tuzlu ve yoğun peynir aromalı bir tada sahiptir. Yanma ya da aşırı tuzluluk varsa, üründe kalite sorunları olabilir.
Bu adımları takip ederek, gerçek Kars kaşarına ulaşmak ve kaliteli bir ürün satın almak mümkün hale gelir.
Kars kaşarının Türkiye’nin en iyi peyniri olarak değerlendirilmesinde birden fazla etkileyici unsur öne çıkmaktadır. Hem lezzeti hem de üretim süreçlerindeki doğal yöntemlerin etkisi göz ardı edilemez. Özellikle, Kars'ın coğrafi konumu ve iklim koşulları, bu eşsiz peynirin kalitesine doğrudan katkı sağlar.
Kars kaşarının kalitesindeki en temel faktörlerden biri, Kars yöresinin yüksek rakımı ve karasal ikliminden gelen doğal zenginliklerdir. Yaz aylarında geniş meralarda otlayan hayvanların beslenmesinde kullanılan otlar, Kars Kaşarı’nın lezzetine benzersiz bir aroma katar. Bölgedeki otlar, endemik bitki çeşitliliği sayesinde peynirin tat ve kokusunu daha karakteristik kılar. Bu durum, endüstriyel süreçlerden uzak, tamamen doğal şekillerde üretilen sütlerin peynirde kullanılmasını sağlar.
Kars kaşarı, geleneksel peynir yapım tekniklerinin modern hijyen standartlarıyla buluştuğu kaliteli bir üretim sürecine sahiptir. Sütün mayalanması, kesilmesi ve peynir tanelerinin baskılanarak şekil alması gibi aşamalar, tamamen deneyimli ustaların bilgi birikimiyle gerçekleştirilir. Ardından peynir, ideal nem ve sıcaklık koşullarında en az 6 ay olgunlaştırılır. Bu süreç, peynire o kendine özgü sert dokuyu ve yoğun kıvamı kazandırır.
Lezzet açısından Kars kaşarı, keskin ve hafif tuzlu bir tada sahiptir. Baskın süt aroması, damakta uzun süre kalıcı bir keyif sunar. Dokusu ise ne çok sert ne de çok yumuşaktır; tam anlamıyla dengeli bir kıvam yakalamıştır. Ayrıca, olgunlaşma sürecinde kazandığı sarımsı rengi ve eşit şekilde delikli yapısıyla da diğer kaşar türlerinden kolaylıkla ayrılır.
Kars kaşarı, sadece bir lezzet değil, aynı zamanda bölgenin kültürel bir mirasıdır. Manda, inek veya koyun sütüyle yapılan bu peynir, Kars’ın yiyecek kültürünü ve yüzyıllık geleneklerini simgeler. Peynir yapımı, bölgedeki pek çok ailenin geçim kaynağı olduğu gibi, yerel toplumu da ekonomik ve sosyal açıdan desteklemektedir.
Bu faktörler bir araya geldiğinde, Kars kaşarının neden Türkiye’nin en iyi peyniri olarak değerlendirildiği anlaşılmaktadır. Lezzet, dokusal özellikler, doğal üretim ve kültürel miras, onu sadece bir peynir değil, bir değer haline getirir.