Efsaneye göre zeytin ağacı, bolluk ve bereket tanrıçası
Athena tarafından insanlığa hediye edilmiş. Antik çağdan beri ‘sıvı altın’
olarak adlandırılan zeytin; bereketin, barışın, bilgeliğin ve kutsallığın
sembolü olmuş. Ayrıca zeytinin tüm Semavi dinlerin kutsal kitaplarında geçmesi,
insanoğluna sunduğu şifayı ve bedeninde yarattığı mucizeyi manevi olarak da
kanıtlamış...
Yeşile ve doğaya aşık Suhbel ile Yurdakul Özdoğan çifti, doğanın sunduğu bu
mirası korumak ve binlerce yıl yaşayabilen zeytin ağaçlarının şifalı lezzetini
en doğal haliyle sofralara taşımak istediler. Özdoğan ailesi hissettiklerimizi
yediklerimize, yediklerimizi ise doğaya borçlu olduğumuzu biliyorlar. Bu yüzden
doğal tarım yaparak yetiştirdikleri zeytinleri, içindeki iyilik ve şifa ile
Green Amour markası altında şişelediler. Böylece damağınıza lezzeti, bedeninize
ise zindeliği sunmayı dilediler.
Özdoğan ailesi yeşile ve zeytine olan tutkularıyla çıktıkları yolculuklarına,
bugün 23 bin zeytin ağacının Manisa Salihli’deki 600 dönüm toprağa kök salmasıyla
devam ediyorlar. Kök saldıkları bu arazinin hafif eğimli olması, yazın rüzgâr
alması ve göle yakın konumu; zeytin yetiştiriciliğinde en iyi sonuçlar
alınmasını sağlıyor. Ayrıca ‘doğaya saygılı ve yarınlara sorumlu’ bakış
açısıyla tüm üretim süreçlerinde teknolojik ve dijital tarım uygulamalarını
doğal tarım ile buluşturarak hem yurt içinde hem de yurt dışında sürdürülebilir
bir başarı hedefliyorlar.
Green Amour zeytinyağları; Türkiye’nin en iyi zeytinyağı tadım uzmanlarından
biri olan, değerli Birsen Can Pehlivan’ın yönlendirmeleri ile en iyi tesislerde
üretiliyor, soğuk sıkım yapılıyor, en doğru ambalajlar kullanılarak en iyi
saklama koşullarında korunuyor. Böylece dünyanın en eski bitkisi, en doğal
lezzeti ile sofralarınıza sunuluyor.